AİLE GAZETESİ

ÇOCUK VE YABANCI DİL

Bilgi çağının en önemli özelliklerinden biri dünyanın her yerinde üretilen bilginin çok kısa sürede paylaşılabilmesidir. Bilginin paylaşılabilmesi için ise ortak bil gerekir ki bu dil İngilizcedir. Dolayısıyla İngilizce çağımızda iletişim için gerekliliği kaçınılmaz bir dil olmaktadır. Dil öğrenebilmek için en verimli yaşlar 3-6 yaş arasıdır. Bu yaşlar dil öğreniminin en hızlı olduğu yıllardır. Bu yıllarda verilen dil eğitimi çok olumlu sonuçlar verir. Ancak, unutulmaması gereken anadilin ne ölçüde önemli olduğudur. Doğduğu andan itibaren bakım veren kişinin yabancı dil konuşuyor olması, anadil gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir. Yurt dışında çocuğunuzu uluslararası bir okula verdiğinizde öğretmenlerin ilk uyardıkları konu, evde anadilin konuşulmaya devam etmesidir. Anadilini unutan ya da yeterince iyi kullanamayan bir çocuğun ikinci dilde kıvraklığı da daha az olacaktır. Ayrıca dilin, bir ulusun birlikteliğini ve kültürünü temsil eden çok önemli bir etmen olduğu düşünülürse, çocuklarımızın öncelikle anadillerine hakim olmalarının ne kadar gerekli ve değerli olduğu anlaşılabilir.

İkinci Yabancı dil öğrenmek için en uygun yılların 3-6 yaş olduğunu biliyoruz. 10 yaşından sonra dil gelişimi ilk yıllara göre azalmakla birlikte ergenliğe kadar sürer. Bu nedenle de çocuğunuzun yabancı dil öğrenmesini istiyorsanız dil eğitimine 3-4 yaşlarında başlamak en doğrusu olacaktır. Bu yaşlarda olanağınız yoksa ilköğretim sürecinde de dil eğitimi aldırmak önemlidir. Bu yaşlarda eğiticiliği kanıtlanmış ve yaşlarına uygun CD’ler kullanarak, evde zaman zaman yabancı dilde yayınları dinlettirerek, anaokullarında derslerden birinin yabancı dil olması sağlanarak ikinci dil eğitimi verilebilir. Ancak çocuğu bu konuda  zorlamamak  çok  önemli. Çocuğunuz istiyorsa, eğlenceli buluyorsa yapılabilir. Evde anne baba anadilde konuşmaya devam etmeli, zaman zaman birlikte oyun CD’leri izlenebilir, çocuk şarkıları dinlenebilir, yabancı dilde çizgi film izletilebilir. Hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın ders öğretir gibi değil oyun oynama şeklinde yapılması çok önemlidir.

Ebeveynlerin ana dili hangisi ise çocukla o dili konuşması çok daha iyi olur. Bir dili anadili olan kişiden öğrenmek aksansız konuşulmasına, dilin tüm kurallarının doğal konuşma akışı içinde öğrenilmesine neden olur. Ebeveynlerin ana dilleri farklıysa her biri çocukla sadece kendi anadilini konuşmalıdır. İki dille büyüyen çocukların konuşmaları biraz daha geç olabilir, ancak her iki dili de aynı akıcılıkta ve ana dili olarak konuşmuş olurlar.

Çok fazla dil bilmek çocuklar için elbette yararlı, ancak ana dil dışındaki dili öğrenmeye 3 yaştan sonra başlanması anadilin kurallarının öğrenilmesi, geliştirilmesi açısından daha doğru olur. Bazı çocuklar birden fazla dil öğrendikleri için konuşmaları gecikebilir. 4 yaşından sonra çocuk halen düzgün konuşamıyorsa bir uzmana danışılması yararlı olur. Ayrıca bazı çocuklara farklı dilleri öğretmek kekemelik oluşumuna neden olabilir.

Uzmanlar bu konuda farklı yorumlarda bulunabiliyorlar. Hepsinin birleştiği ortak nokta ise; bu kararın ailelere bırakılması gerektiğidir. Ve ayrıca çocukların bu konuda sıkıntıları oluyorsa zorlanmamaları çok önemlidir. Anadili ihmal etmeyelim ve 3’lü yaşlardan itibaren ikinci bir dili yavaş yavaş devreye sokalım.